Direnen ve direten

Direnen ve direten…                                     

    Yenidünya düzeni insanı ve toplumu iki parçaya ayırmış:

      Direnenler ve diretenler.

      Konuyu güncelleştirmek istersek eğer: Çoluk çocuğunun ekmek derdine düşmüş, canı pahasına kendini yollara atan ve tabii olarak kendi hakkını savunmaya çalışan minibüs esnafı “direnenlere” örnektir.

      Aylardır kalıcı ve her iki tarafı tatmin edebilecek bir çözüm üretmek bir yana, bunu zihninin bir kenarından bile geçirmekten uzak duran Büyükşehir Belediye Başkanı ise “diretenlere” örnektir.

      Hal böyle iken bile zaman zaman farklı görüşler ortaya çıkabiliyor.

      Mesela kimine göre minibüs esnafı eski düzen taşımacılıkta diretiyor. Büyükşehir belediyesi de buna karşı direniyor.

      Bu da farklı bir bakış açısı ama bana göre işin aslı hiç de öyle değil.

      Pazartesi günü Liman Kavşağı’ndaki minibüsçü esnafının eylemini bir süre izledim, Sade bir yurttaş gibi onların yanında dikilmek ve bu şekilde bile olsa destek vermek istedim. Eyleme katılan kadınların, çocukların ellerinde pankartlar vardı. Pankartlardan birinde yazılan ise yukarıdaki iddiayı yalanlıyordu.

      “Minibüs de istiyoruz, raylı da istiyoruz.”

      Yani minibüsçü esnafı,” raylı istediği gibi çalışsın, bizim buna itirazımız yok ama bizim de çalışmamıza engel olunmasın” demek istiyor.

      İlginç olan şu. Teknolojinin en son olanakları kullanılarak kurulan ve işletilen çağdaş bir sistem eskinin dört teker taşımacılığını kendisine rakip ve engel görüp onu yok etme çabasına girişmişken, minibüs esnafı o devasa yatırımla rekabet etmeyi gözüne kestirebiliyor.

      Ama serbest piyasa şartlarının hâkim olduğu bizim gibi kapitalist düzenlerde minibüsçü misali küçük esnaf zannetmesin ki buna izin verilir.

      İşte en yakın ve yakıcı örneğini Samsun’da yaşıyoruz, dahasını da hep birlikte göreceğiz.

      …

      Büyükşehir Belediye Başkanı şunu bilmelidir: Az ya da çok, raylı sistem bir şekilde zarar edecektir.

      Minibüsçüler olsa da zarar edecektir, olmasa da zarar edecektir.

      Bu zararı da eğer bir değişiklik olmazsa Samsun halkı ödeyecektir.

      O zaman baskın diretmelerin de bir yararı da yoktur.

      İvedilikle minibüsçü esnafının yaşayacağı mağduriyetlerle ilgili önlemler alınıp buna ilişkin çözüm üretilmelidir. Böylesi bir yaklaşım sunulduğunda makul kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

      …

      Bazen, bugün yaşananlara bir adım geriye gidip bakınca, şaşırıyorum.

      Bir adım geride biz varız, yani bugün direnenler.

      Ne yapmışız?

      Elimizdeki mührümüzü Basmışız bugün diretenlere.

      Yani sözün özü:

      Direnen de biziz direten de…

      Ah! Şunu bir anlayabilsek…

 
                                                                                               30.11.2010


Yorumlar - Yorum Yaz
Saat
Hava Durumu
Takvim