N.Ç.

      N.Ç.                                                                              

      Belki de son yıllarda hepimizi şok eden vicdanımızı süründüren bir kararı Yargıtay onadı. Yerel mahkeme “ 13 yaşında bir kız çocuğunun memur, esnaf, asker, öğretmen daha doğrusu her kesimden 26 ERKEKLE kendi rızasıyla birlikte olduğuna” karar vermişti.

      Yargıtay da bu kararı onadı.

      Bu kararı ilk duyduğumda adli tıp raporunun içeriğini merak etmiştim. Çünkü yerel mahkemenin kararında ve yargıtayın bu kararı onamasında adli tıp raporu mutlaka esas rol oynamıştır.

      Adli tıp raporunda N.Ç. nin 2002 Temmuz ayında 15 yaşı içerisinde olduğunu, 15 yaşını bitirmediğini, N.Ç. nin yaşadığı olayın ahlaki kötülüğünün farkında olduğu belirtilmiş. Ayrıca “olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu (yani yaşanan olaylara karşı koymaya gücü olduğu) ve beyanlarına itibar edilmemesi için bir neden olmadığın”a karar verilmiş.

      Adli Tıp raporu kararlarda esas rol oynamıştır demiştim ya, aynen öyle...    

      Çünkü mahkeme kararında, Adli Tıp’ın N.Ç. için yaptığı “ bu olaylara ruhsal olarak karşı koymaya muktedirdir” yorumu anımsatılarak “KÜÇÜK KIZIN kendi iradesiyle para kazanmak amacıyla sanıklar T. ve E. ile irtibata geçtiği veya bunlarla irtibata geçen diğer sanıklarla ilişkiye girdiği anlaşılmaktadır.” denmektedir.

      Biz, bugün ahlaki olmanın ötesinde insani değerlerimizi sorguladığımız bu olayda yine çuvalladık.

      Toplumun kendini ERKEK sayan yüzkaralarının çoğunlukta olduğu bir mücadelede tıbbi ve hukuki teknik kaidelerin arkasına sığındık. Görünmez olduğumuzu düşündüğümüz karar anlarında ise giderek anlamını yitiren insanlığımızın farkına vardık.

      Ne zaman?

      KÜÇÜK BİR KIZ sahipsiz, parasız pulsuz kaldığında değil,

      Herşeye muktedir KÜÇÜK BİR KIZ’ın para kazanmak için 26 ERKEK’le cinsel ilişkiye girdiğinde değil,

      2002’den beri süren bir davada mağdurun saklandığı, sanıkların toplum içinde ellerini kollarını sallaya sallaya dolaştığı günlerde değil,

      Sıcacık evlerimizde huzur ve güven içinde çocuklarımızla geçirdiğimiz bir akşamüstü ise hiç değil,

      N.Ç. nin darağacında asılı bedeninde tanıdık birilerini yüzünü gördüğümüz anda farkına vardık.

      Ve o anda hukukun rıza gösterdiğine rıza gösteremedik.

      O yüzden ne Adli Tıp raporu ne de mahkemenin kararı umurumuzda bile değil.

      Suçluların en ağır cezaları almalarını istiyoruz.

      Acilen.

      N.Ç bir yana, sızlayan vicdanlarımız rahatlasın diye.

 01.11.2011


Yorumlar - Yorum Yaz
Saat
Hava Durumu
Takvim