Ceren Beyza Yılmaz

Ceren Beyza Yılmaz                      

Bir yok oluşu anlatabilmek mümkünse de, onu kabullenmek çok da kolay olmuyor.

Samsun'da 24 Mayıs tarihinde, özel bir şirkete ait servis aracının çarpması sonucu hayatını kaybeden Ceren Beyza Yılmaz'dı.

12 yaşındaydı.

Okul arkadaşları ile birlikte Batı Park'ta bulunan oyun alanında oynadıktan sonra servis aracına binmek üzere yolun karşısına geçmeye çalıştı.

Ve o anda bir daha dönmemek üzere aramızdan ayrıldı.

Af dilemek boş,

Görmezden gelmek,

Unutturmak, vicdana sığmaz.

Sırtınızı dönüp giderseniz, bir gün bir bakarsınız yok olan sizin Beyzanız olur…

Bu yazıyı çaresizlik içindeki acılı bir babanın kendini avutma eylemliliklerinin ardından yazmanın utancını yaşıyorum.

Geç farkına vardım, farkına vardırılmak istenmediğinin.

Hastanede Beyza aramızdan ayrılırken yanındaydım.

Yapılacak bir şey yoktu.

Ancak bu hiçbir zaman "olan olmuş" tarzı bir kabullenişi ve görmezliği haklı kılmaz.

En azından sizin Beyzanız için.

Öyle değil mi?

Bakın işte, acılı bir baba

Bir daha dönmeyeceğini bile bile minik kızının yanına

Oturmuş yolun tam ortasına,

Onun hakkını arıyor.

Beyza'nın babası kazanın olduğu bölgede defalarca ölümlü kaza olmasına rağmen hiçbir güvenlik önlemi almayan Samsun Valisi, Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürüne sitem ediyor.

Haklı mı?

Hem de sonuna kadar.

Çünkü bugüne kadar Samsun Valiliğinin, Belediyenin ve Emniyet Müdürlüğünün trafik kazalarının önlenmesine ilişkin ciddi bir çalışması yok, olmadı.

Neden mi böyle yazıyorum.

Eğer ciddi bir çalışma olsaydı, oturma eyleminden sonra oraya konulan radar, Beyza yaşamını yitirmeden önce konurdu da ondan.

Ama bizde öyle şeyler olmaz.

Dostlar alışverişte görsün…

Bu da geçer, unutulur.

Yaşamın her karesinde riskler vardır.

Yapılabilecek olan; olası riskleri öngörüp önlem almaktan başka bir şey değildir.

Yönetenlerin en asli görevi de zaten bu değil midir?

Sorunların öncesinde tespit edilip önlem alınması, yaşanabilecek olayların tamamına yakının önüne geçebilecek ve böylesi acıları bizlere bir daha yaşatmayacaktır.       

İşte biz de bunu yapmalıyız.

Bunu yaparken belki de ilk önce kötü yöneticilerden başlamalıyız.

…       

Beyza, hayatının daha başında aramızdan ayrıldı.

Annesi, babası, ailesi ve bizlerin bunu kabullenmesi hiç de kolay olmuyor.

Ya Beyza'nın arkadaşları?

Onlar her gün onu düşünüyor, onu soruyor...

Kızım bana sorduğunda O'na; Beyza ablasının bizleri gördüğünü, ama bizim onu artık göremeyeceğimizi söylemiştim…

Bu şehri yönetenlerin de, yönlendirenlerin de en azından bunu unutmamalarını dilerim…
19.06.2012


Yorumlar - Yorum Yaz
Saat
Hava Durumu
Takvim