Aferin Size

Aferin size

Dünyada ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda işler sarpa sararken Türkiye’de her şey yolunda gidiyor?

En azından hükümet sözcüleri öyle söylüyorlar ya da öyleymiş gibi davranıyorlar.

Bu konudaki maharetlerine söyleyecek sözü olan beri gelsin.

Aslında gerçek olan, hepimizin farklı dozlarda yaşadığı ve giderek daha iyi tanımlayabildiği ortak sorunlarımız.

Öncesinde olduğu gibi bundan sonrasında da kandırmak isteyecekler.

Biraz gayret edip kanmayacağız…

Yaşadıklarımızı gerçek verilerle birlikte ele alıp, değerlendireceğiz.

Bakınız Temmuz ayı itibarıyla son durumumuzu kısmen de olsa özetliyorum:

Ekonomik olarak Türkiye’de 500 büyük kuruluşun karları azalırken, borçları arttı.

Turizm yılın ilk yarısında geçen yıla göre geriledi. Vergi getiren faaliyetlerin azalmasıyla 81 ilin 63’ünde vergi gelirleri ciddi düşüş gösterdi.

İmalat sanayi kapasite kullanım oranı Temmuzda geriledi.

Özellikle Otomotivde ciddi düşüş var.

İhracat bir önceki yılın aynı ayına göre geriledi.

Hükümet TBMM’de yasal düzenlemeyi tamamlamadığı için 200 bin kişiyi kapsayan toplu sözleşme süreci durdu.

Suriye’de yaşanan gelişmeler Gaziantep ve Hatay başta olmak üzere bölge illerindeki ekonomiyi vurdu. Bu bölgede ekonomideki düşüş yüzde yirmileri aştı.

Savaş riskinin artmasıyla ülkemizde ekonomik kriz, yüksek işsizlik ve sosyal bozulma riski de artıyor.

Son dört yılda borçlu emekli sayısı dört kattan fazla arttı. İnsanlarımız mezara borçla girer oldular.

Yeni anayasa çalışmaları devam ederken asıl mücadele “vatandaşlık tanımlamasında” tartışmalarla devam ediyor.

Mevsimlik işçiler her yıl olduğu gibi Malatya’da kayısı, Karadeniz’de fındık peşinde sabah beşten akşam dokuza kadar günlük 25 liraya çoluk çocuk ağır şartlarda köle gibi çalışıyorlar.

Çorum’da Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının fotoğraflarını taşımak, onların anmasına katılmak, “YGS kaldırılsın, ÖSYM-YÖK kaldırılsın” yazılı kartpostal ve “füze kalkanı değil, demokrasi istiyoruz” ibareli afişler bulundurmak terör örgütü üyeliğine ve propagandasına delil olarak gösteriliyor.

Hatay Dörtyol’da AKP Milletvekili’nin oğlu yüzünden görüntüde polis, gerçekte ise devlet duvara yapıştırılıyor.

Diyarbakır belediye başkanı Osman Baydemir “Irak’ta olduğu gibi Türkiye’de, İran’da ve Suriye’de de özerk Kürdistan olacak” diyor.

Barzani’nin bir araya getirdiği ve Kürt bölgelerinde hâkimiyet ilan eden “Yüksek Kürt Konseyi” mensubu bir zat “girerseniz ortalık kan gölüne döner” diyerek Türkiye’yi tehdit ediyor.

  Yeni Osmanlıcı dahi Dışişleri Bakanımız Esad’ı merkeze koyan Suriye politikasıyla ortalıkta dolanırken, Rusya Devlet Başkanının sadece “Esad’ı istemediğini…” söylemesiyle dış politikamız borsa tabiriyle “taban” yapıyor.

Cumhurbaşkanımız eski yol arkadaşlarının bir kısmına kırılıyor.

Eski yol arkadaşları da ona…

Hükümetin o bildik türküsünden sonra Dışişleri Bakanımız yeni bir türküyü beğenilerimize sunuyor

“Halep gibiyim; herkes bir taraftan bombalıyor.”

Türkiye uzun ince bir yolda ilerlemeye devam ediyor.

Giderek incelen ve kopmaya yakın bir yerde…

 

Murat ERKAN - 01.08.2012 Çarşamba


Yorumlar - Yorum Yaz
Saat
Hava Durumu
Takvim