Orayı sevenleri sevmiyorsun, gitmek isteyenleri engelliyorsun.
Altını kazıyorsun, üstünü yıkıyorsun.
Kimseye de sormuyorsun,
Ustasın ya...
Daha birkaç ay önce yeri göğü yaradanınkine burun kıvırdın da daha iyisini yaparım dedin.
O yüzden İstanbul’un siluetine diktin gözünü.
Ne yapsın “benim canım kardeşim”,
Cami deyince sus pus...
Şimdi, o ağzından düşürmediğin “tüyü bitmemiş yetimin” gezip dolaşacağı parkı yıkıp, ağaçları kesip Tophane Kışlası süsü verilmiş AVM yapmaya kalkıyorsun.
“Tarihi canlandıracağını” söylüyorsun, geleceğini yok ederken.