Sarı Çizmeli Mehmet Ağa...

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın da katılımıyla sel felaketinin yaşandığı Samsun'un Canik İlçesi'nde incelemelerde bulunuyor.

Resmi ağızlardan öğreniyoruz: İki saatte 46,8 milimetrelik yağmur yağmış, bu geçen yıllara nazaran 68 kat fazlaymış. 1970 yılından beri burası konut alanıymış, ama evler dere yatağının içindeymiş.

Konutları dereye 12 metreden 40 metreye çekmişler.

Arada 28 metre fark var. Şimdiyse dereyle konutların arası 5 metre.

Yani yine dere yatağındayız.

İlk gün TOKi’nin açıklamasında “bu alanda 2500 gecekondu vardı” deniliyor. En fazla 400 konutun olduğunu bildiğimiz bu bölgede fazladan 2100 gecekondu nereden çıktı diye düşünürken, Bakan, Kuzey Yıldızı konutlarının 2500 konut olarak planlandığı şeklinde düzeltme yapıyor.

Sonra diğer bir Bakan su baskınının sadece burada hasara yol açmadığını 367 konutun, üç caminin, bir okulun, bir spor salonunun ve çok sayıda köprünün hasar gördüğünü söylüyor. Kamuoyunun dikkatini başka tarafa çekmeye çabalıyor, ama nafile. Laf dönüp dolaşıp dere yatağındaki TOKİ konutlarına geliyor.

O zaman savunmaya devam;

“TOKİ’nin yaptığı bir yanlış yoktur. Su baskını vardır” “Konutlarda ne hasar var ne de kırılma var.” “ÇED raporu da burada. Zemin etüt raporu, imar planı hepsi alınmıştır.”

…

Bakana sorsan burası konut alanı, dereye bakarsan orası kendi yatağı.

Kağıt üzerinde sorunsuz görünen TOKİ konutlarının iki bloğu tamamen boşalmış ve kimse orada kalmaya cesaret edemiyor.

Bu konutlarda elektrik, su yok. Kanalizasyon sistemi çalışmıyor.

Bir de zeminde kayma olduğu iddiası tüyleri diken diken ediyor.

Yaşanan zorlukları giderecek henüz planlı bir çalışma, kaygıları giderecek tek bir açıklama yok.

…

Beşi çocuk on insanımızı yitirdik.

Kayıpların beşi bakanın TOKİ konutlarından.

Ve hala dere yataklarına bina yapmayacağız demek yerine, bodrum katlarına iskânı kaldıracağız diyor Bakan.

Konutlar kırılsa ne diyecek merak ediyorum…

Ölüm bile bizi ıslah etmiyor, akıllandırmıyor.

…

Üç bakan bir gün önce sel felaketinin yaşandığı bölgede takım elbiselerinin altına giydikleri sarı çizmelerle çamur içinde incelemelerde bulunuyor.

Bakan Bayraktar, “11 canın sorumluluğu bizimdir, hükümetimizdir.

Bir suç varsa başta ben olmak üzere herkes cezasını çekmelidir.”diyor.

Güzel konuşuyor.

Üstte takım elbise, ayakta sarı çizmeyle...

Suçlu olan hesabını verecek demeye getiriyor.

Ama biz biliyoruz;

“Yaz tahtaya bir daha,

Çiz defteri kitabı,

Sarı çizmeli Mehmet ağa, bir gün öder hesabı…

Murat ERKAN - 07.07.2012 Cumartesi